Rüyada bit öldürmek, bir yakınınıza karşı acımasızca davranacağınıza işarettir.
Bit sirkesi ise fesatlık ve kötülük anlamına gelir. Bitlenmek bol paraya kavuşacağınıza ve dostlarınızın birden artacağına işarettir.
Bitler tarafından sarılmak sermayenizin sürekli artacağına ve her geçen gün daha iyi duruma geleceğine yorumlanır. Üzerinden bit dökülmesi paranızın bol olduğu için bir çok arkadaşınız olacağına işarettir.
Rüyada bit öldürmek, bir yakınınıza karşı acımasızca davranacağınıza işarettir.
Bit sirkesi ise fesatlık ve kötülük anlamına gelir. Bitlenmek bol paraya kavuşacağınıza ve dostlarınızın birden artacağına işarettir.
Bitler tarafından sarılmak sermayenizin sürekli artacağına ve her geçen gün daha iyi duruma geleceğine yorumlanır. Üzerinden bit dökülmesi paranızın bol olduğu için bir çok arkadaşınız olacağına işarettir.
Rüyada bit görmek doğrudan doğruya para olarak yorumlanır. Sayısız bit, büyük servettir.
Rüyada bit görmek mal ve ev halki ile tabir olunur. Üzerinde bitlerin gezindiğini görenin eline çok mal geçer veya ev halki çogalir. Üzerine bit düstügünü görmek, birçok kimselerin ondan fayda göreceğine delalet eder. Üzerinden bitlerin yere döküldügünü görenin kazanci artar.
Birçok bitlerin dolastiğini gör-mek, hayırlı değildir.
Bir baska rivayete görede: Rüyada bit görmek, mala işaret eder.
Rüyada yeni dbisesinde bit görmek, rüya sahibi için artmasi ümit edilen mala işaret eder.
Eğer bit, eski elbisede olursa, rüya sahibinin fazla borçlanacagindan korkulur. Yerde görülen bitler zayif bir topluluk ile yorumlanır.Rüyada bir biti öldürdügünü gören kimse, sünnete aykin bir sey ister.
Rüyada elbisesinde veya vücudunda çok bit bulundugunu görmek hayra, nimete, berekete üzüntü ve kederlerden kurtulmaya işaret eder.
Bir kimse rüyasında az bit görse ve onlari öldürse o kimsenin bütün üzüntülerden kurtulmasina işaret eder.
Rüyada çok bit görmek, uzun bir hastaliga, zarar, fakirlik ve ihtiyaca işaret eder. Çok bit öldürmek, üzüntü, keder ve sıkıntılı bulunan kimsenin düstügü üzüntü, keder ve sıkıntılardan kurtulmasina işaret eder.
Bit yemek, düsmani _| kahretmeye işaret eder. Uykudan uyanirken bitin üzerinde gezdiğini zanneden kimse, üzüntü ve kederden kurtulamaz.
Rüyada kendi elbisesinden bit topladiğini gören kimseye, abartili bir yalan söylenir.
Bir kimseyi rüyada bit isirsa, zayif bir topluluk ona söz atar ve ona iftira ederler.
Rüyada kendisini bitin kasindirdiğini gören kimse borçlu olduğundan aranir.
Rüyada bugday biti görmek, azab çekmege işaret eder.
Rüyada bit görmek; bir hastalıktan sonra sağlığa kavuşmaya, bit öldürmek; yakınlarından birini üzmeye, bitlendiğini görmek; dostlar edinmeye ve zengin olmaya, bitleri üzerinizden atmak; malınızı har vurup harman savuracağınıza işarettir. ... Rüya Tabirleri Sözlüğü
Bir şakaya gülmek sevince, mala ve zenginliğe kavuşacaktır. Kahkahalarla güldüğünüzü gördüyseniz, birçok yeni arkadaş sahibi olacaksınız ve uğraştığınız her işin başarıyla sonuçlandıracaksınız demektir.
Alaycı gülmek, sağlığın bozulmasına işaret eder.Rüyada kahkahalarla güldüğünüzü gördüyseniz, birçok yeni arkadaşınız olacak ve elinizi attığınız her işte başarılı olacaksınızGülmek, tam tersi gözyaşı demektir.
Rüyada güldügünü görmek, gam ve kedere yo-rumlanir.
Eğer kahkaha ile olur ise keder daha büyük olur. Kirmaniye göre; rüyada tebessüm ederek güldügünü görmek murat müjdesidir. Caferi Sadika göre; uykuda, rüya aleminde tebes-sümle güldügünü görmek, bir erkek evlat ile, eğer bekar ise iyi bir kizla evleneceğine ve her durum da bu rüyasinin hayırlı olduğuna müjdedir.Bir baska rivayete görede: Rüyada kahkahasiz gülmek ferahlik ve sevince işaret eder. Kahkaha ile gülmek ise, aglamaya işaret eder.
Rüyada yapilan bir sakadan dolayi gülünürse, saka yapan kimsenin uyanikken insaniyetsizliğine işaret eder.
Bir seyi taklid etmekten dolayi gülmenin tabiri de böyledir.
Rüyada gülmek üzüntüdür.
Bazi tabirciler, rüyada güldügünü gören kimse, erkek bir çocukla müjdelenir, dediler. Tebessüm ettiğini görse, iyilik ve sevince işaret eder.
Bazen de bu rüya gördügü gibi çikar.
Bir kimse rüyada bir yerde güldügünü görse, orada ucuzluk ve bolluk olur.
Rüyada ölmüs bir kimseyi gülüyor görse, o kimsenin ahirette durumunun iyi olduğuna işaret eder.
Rüyada gülmek, hafiflik ve ahmakliktir, özellikle bu rüyayi görenler, selahiyetli kimse iseler, bunlarin görevlerinden alinmalarina işaret eder. Kahkahalarla güldüğünüzü gördüyseniz, birçok yeni arkadaşlar edinecek ve elinizi attığınız her işte başarı kazanacaksınız.
Alaycı bir şekilde gülmek, hastalığın işaretidir. Kahkahalarla güldüğünüzü gördüyseniz, birçok yeni arkadaşlar edinecek ve elinizi attığınız her işte başarı kazanacaksınız. Alaycı bir şekilde gülmek, hastalığın işaretidir. ... Rüya Tabirleri SözlüğüRüyada kendisinin güneş olduğunu görmek, güneş ışığı nisbetinde büyük bir mülke delâlet eder.
Rüyada güneşe yapışıp ona ulaştığını görmek, devlet büyüklerinden gelecek hayır, menfaat ve kuvvete delâlet eder.
Bir kimsenin rüyada güneşi bulutlar altında görmesi, devlet adamlarından birinin öleceğine işarettir.
Rüyada güneşle konuştuğunu görmek, hükümdar tarafından izzet ve şerefe nailiyete delâlet eder.
Rüyada zincirle asılmış güneşe eriştiğini görmek, eğer rüya sahibi ehilse, bir vilayete vali olur ve orada adaletle hükmeder.
Bir kimsenin rüyada güneşin ziyasının doğudan batıya kadar bütün yeryüzünü aydınlattığını görmesi, eğer ehilse, yeryüzüne mâlik olmaya ve dünyanın her yerinde anılacağı bir ilme nailiyete delâlet eder.
Bekâr bir adamın, rüyada güneşin evinde doğduğunu görmesi, evlenmeye alâmettir ve onun nasibine pâk bir kadın düşer.
Aynı rüyayı kadın gördüğü takdirde o da evlenip saadete erer. Yine rüyada güneşin evinin içine doğup evin her tarafını aydınlattığını görmek, izzet, şeref, şöhret ve rütbeye delâlet eder.Rüyada güneşi yuttuğunu görmek, üzüntü ve kedere alâmettir.
Rüyada güneşin kendisine secde ettiğini görmek, büyük bir devlete mâlik olmaya işarettir.
Nablusî (rh. a. ) demiştir ki: “- Rüyada güneşin ziyasına ulaştığını gören kimse, hazine ve büyük bir servete nail olur. Ve o kişiye Allahu Teâlâ hayır ihsan eder. Güneşin doğup, yine doğudan battığını görmek, bütün insanlar hakkında hayra ve güzel işlere delâlet eder. Çünkü güneşin bu şekilde doğması halkı her zaman uykudan uyandırır ve çalışmağa sevkeder. ”Rüyada güneşi avucuna veya kucağına alarak ona mâlik olduğunu görmek, büyük bir ikbâle ve sultan tarafından erişecek izzet ve şerefe delâlet eder. Ve rüya sahibi mülkünde aziz olur.Rüyada güneşin, karanlık ve kan renginde olduğunu veya güneşin şeklinin bozulduğunu görmek, bütün insanlar için kötü olarak tâbir olunur. Yine rüyada güneşin yatağına inip kendisini korkuttuğunu görmek, şiddetli hastalığa ve bedenin iltihaplanacağına alâmettir.
Rüyada güneşin tenasül uzvundan çıktığını görmek, rüya sahibinin ileride büyük bir mevkiye gelecek çocuğunun olacağına delâlet eder.
Rüyada güneşin ve ayın ışık ve nurlarıyla çevresinde toplandığını görmek, güzel bir kadınla evlenmeye delâlet eder.
Rüyada, güneşin gökte değil de yerin üstünde doğduğunu görmek, o mahal için kıtlık ve yangına delâlet eder.
Denilmiştir ki: Rüyada, güneşin bulutla kaybolduğunu görmek, maiyetinde meydana gelen bir zulümden dolayı devlet başkanının azline delâlet eder.Rüyada güneş, ay ve yıldızın siyah ve bulanık olarak görülmesi, dünyanın durumunun değişmesine işarettir.
Rüyada bedeninden güneş ışığı çıktığını görmek, saltanat ve devlete delâlet eder.
Bir kimsenin güneşi yüksek bulunduğu yerinde görmesi, kadr ve şanının yüce olmasına delâlet eder.
Bunun tersine, güneşi yüksekte aşağı meylettiği yerinde görmek, fakirlik, zarar, üzüntü, keder ve sıkıntıya delâlet eder.
Rüyada güneşin batıdan doğduğunu görmek, korku ve bağırmaya, devletin, tebaasına zulmetmesine ve adaletten uzaklaşmasına delâlet eder.
Bazı kere de bu rüya, gurbette bulunan adamın oradan, üzüntü ve keder içinde dönmesine, bâzı kere de din değiştirmesine delâlet eder.
Rüyada ay, güneş ve yıldızları görmek, Yusuf (a. s. ) ’ın meşhur kıssasına binaen dert ve belâya giriftar olmaya, zindana düşmeye, ailesi ve akrabası tarafından kendisine haset edilmesine sonra mülk ve saltanata erişmesine ve muradına nailiyete delâlet eder. ... Rüyalar ve Yorumları
Rüyada uyanmak, beş vech ile tâbir olunur: a) İşlerde akıllıca hareket, b) Din ve dünyaya ait umurunda devam, c) Haram olan şeylerden uzak durmak, d) Maaş ve rızkın çokluğu, e) Uzun ömür.
Rüyada uzun zaman uyanık olduğunu görmek, çok uzun ömre delâlet eder.
Rüyada derin uykudan uyanarak derhal kalktığını görmek, din ve dünya işlerinde gayrete ve cehde işarettir. ... Büyük Rüya Tabirleri Ansiklopedisi
Rüyada uyanmak ve uyaniklik, hareket, çaba, ibadet ve ikbal ile tabir olunur.
Ebu Said El-Vaiz'e göre: uykuda olup uyandiğini görmek, bilmedigi bir ise girerek çalismaya, uyuyan bir kimseyi uyandirdiğini görmek, onu hak yoluna getirmek için çalismaya; birinin kendini uyandirdiğini görmek, onun kendisini Hakk yoluna getirmege çalistiğına delalet eder. Abdulgani Nablusi uyanmak rüyasini bes sekilde yorumluyor: Islerinde akillica hareket etmek, din ve dünya isine devam, seriatin yasakladigi seyden çekinme, rizkin çoklugu için çalismak, ömrün uzunlugu. Derin bir uykudan hemen kalktiğini gören, din ve dünya islerinde gayret sarf eder ve bunu basarir. Herkes uyudugu halde kendisinin uyanik gören, halkin gafletinden faydalanir. Uykusu geldigi halde uyumamak için kendisini zorladiğini gören, yorulmus olmakla beraber, islerinde ve geçimini tedarikte devam eder. Uzun zaman uyanik gören, çok yasar.Rüyada uyanik görmek, uyanik iken dogru yolda olduğuna işarettir. Uyaniklik bazi yorumculara göre ömrün uzunluguna da yorumlanır.
Rüyada uyuyan bir kimseyi dürterek uyandirdiğini görmek, o kimseyi dogru yola çagirdiğına delildir.
Bir baska rivayete görede: Rüyada kendisini uyanmis görmek, onun ciddî ve samimi olarak hareket ve tövbesine, ticaret ve kazancina yolculuktan gelmesine işarettir. ... Rüyalar Kitabı
insanları mahzun etmek için şeytan tarafından ika edilen bazı hâilevî, korkunç rüyalardır. Yüksek bir yerden düşmek, köpek tarafından ısırılma, (yılan gibi muzır canavarların hücumu) gibi. . . Bunlar esas ve asılsız şeylerdir. İnsan böyle bir rüya görünce (derhal) Cenâb-ı Hakk’a sığınmak ve bunu başkalarına hikâye etmemelidir.
İnsanın uyanıkken ehemmiyetle meşgul olduğu şeylere ait gördüğü rüyalardır. Bunlar da birer kuruntu veya inhiraf-ı mizaç neticesi olduğundan esassız şeylerdir. . .
Nübüvvetin kırk altı cüz’ünden bir cüz’ü addolunan rüyalardır. Bunlar taraf-ı ilâhîden birer beşaret veya inzar (kurkutma) mahiyetinde olup, bunları bir kısım melekler ümmülkitaptan telâkki ederek uyuyanların ruhlarına ilham ederler. . . (Câmiussağir şerhleri)
Birinci ve ikinci kısım rüyalar, birer rüyayı bâtıladır. Bunlara din lisanında “hulüm” denir. Cem’i: Anlamdır. Bunlar karma karışık şeyler olduğundan “Adğâsi ahlâm” da denir. Adğâs, yaşı kurusuna karışmış ot demetleri demektir.Üçüncü kısım rüyalara ise birer “rüyayı sâdıka” denilir. Bu sâdık rüyalar, doğru sözlü, temiz ve pak yürekli, nezih itikatlı zatlara alelekser nasip olur. Ve bu halde bunlara “rüyayı sâliha” adı da verilir. . .
Resûl-i Ekrem (s. a. v. ) Efendimiz’e 23 sene vahy-i ilâhi nazil olmuş ve bu vahiy ilk altı ay zarfında lihikmetin rüya-yı sâliha suretiyle tecelli etmiştir. İşte bu itibar iledir ki, bu kabil rüyalar birer hakikate tercüman olarak ilm-i nübüvvetin 46 cüzünden bir cüz sayılmıştır. Nitekim bir hadis-i şerifte:
“Errü’yâüs sâlihati cüz’ün min sittetin ve erbaıyne cüz’ün mine ‘n-nübüvveti” buyurulmuştur.
Rüyalar, hukemâya göre de şu iki kısma ayrılmıştır:
Afakî, bir hadiseye delâlet etmeyen, kuvve-i hayâliyenin bir neticesi olan esassız rüyalardır. Bunlar ya insanın uyanıkken vuku bulan kuruntularından neş’et eder, veya insanın mizacındaki tahavvülâttan ileri gelir. Nitekim insan çok düşündüğü, çok özlediği bir dostunu daima rüyasında, bir hasta da kendisini (suya karşı hararetinden dolayı) çeşmeler, ırmaklar, pınarlar kenarında bulur. Bütün bu rüyalar hayâlât ve evhamdan ibarettir. .
Evvelce vuku bulmuş veya âtiyen vuku bulacak âfâkî bir hadiseye delâlet eden rüyalardır ki, o hadiseye bilahare, uyanıklık hâlinde ıttıla’husule gelir.
Acaba insan, kendisince henüz meçhul olan bir hadiseden böyle rüya vasıtasıyla nasıl haberdar olabiliyor?. .Bu mesele, hakikat-i insaniye ile alâkadardır. İnsanın hakikati yalnız şu beş hassadan ibaret değildir. Belki insan asıl “nefs-i natıka” denilen ulvî bir ruhtan ibarettir. Bu ruhun, bütün server-i hâdisatın mürtesim bulunduğu âlem-i melekûta manevî bir ittisali vardır. Ruh, uyku halinde beden ile iştigalden âzâde kalınca bu melekût âlemine teveccüh eder, bir âyineye karşısındaki eşya mün’akis olduğu gibi ruha da melekût alemindeki hâdisat suretlerinden bazıları müntabi olur. . Ruh böylece kendisine mün’akis olan sureti, hiss-i müştereke nakleder. Kuvve-i mütehavvile, bu sureti ya olduğu halde bırakır veya ona münasip veya zıd bir şekil verir. Binaenaleyh insan uykudan uyanınca o sureti ya olduğu gibi sarih bir halde mütehayyilenin verdiği şekilde veya bir nevi rumuzât ve işârât halinde tahattur eder. Ve böyle başka bir şekil alan rüyalar tâbire, neye delâlet ettiğini tahmin ve tâyine muhtaç olur.
Bu ikinci kısım rüyalar, birer rüya-yı sahihadır. Bunlar birer idrakten ibarettir. Bu kabil rüyaların sıhhati, birçok vukuat ile bedahet mertebesine varmıştır. Bunun vukuunu inkâr etmek, insanın hakikatini adem-i takdirden neş’et eder. . . Üç misâl:
Resûl-i Ekrem (s. a. v. ) Efendimiz, ashab-ı kiramıyla beraber emniyetler içinde Mescid-i Haram’a girdiğini mübarek rüyasında görmüştü. Bu sarih ve âtiye ait bir rüya-yı sâliha idi. . . Bir sene sonra umretü’l-kazâ vesilesiyle tamamen tahakkuk etmiştir. . .
Hazret-i Yusuf (a. s. ) , on bir yıldızın güneş ile ayın kendisine secde ettiğini rüyasında görmüştü. Bu da âtiye (geleceğe) ait bir rüya-yı sâliha idi. Fakat sarih değil, remz ve işaret hâlinde bir rüya idi. Muahheren on bir kardeşiyle beraber baba ve anasının kendisine karşı secde-i şükranda bulunmaları suretiyle taayyün etmişti. .
Nebiyy-i Zîşân Efendimiz, bir gece kendi himayesinde bulunan Huzâa Kabilesi hakkında bir rüya görmüştü. Sabahleyin Hazret-i Aişe validemize Huzâa’nın bir hadise karşısında kaldığını haber verdi. Aradan birkaç saat geçmeden Huzâa kabilesi tarafından bir heyet gelerek Benî Bekir kabilesinin hücumuna uğramış olduklarını Allah’ın Resulüne arz ettiler, işte bu da, maziye ait ve çok sarîh olan bir rüya-yı sâliha bulunmuştur.
Velhasıl: Bu kabil rüyalar, Peygamber-i Zîşan hakkında birer vahy-i ilâhîdir ki, birer fecr-i sâdık gibi tahakkuk eder.Sulehâyı ümmet hakkında ise ilhâmât ve mübeşşirâttan ma’duttur. Nitekim bir hadis-i şerifte: “Nübüvvet devresi nihayet buldu, yalnız müjdeleyici hadiseler kaldı ki, onlar da birer rüya-yı sâlihadan (doğru rüyalardan) ibarettir. ” buyurulmuştur.
Diğer bir hadis-i şerifte de:
“Nübüvvet gitti, hitâme erdi; artık benden sonra nübüvvet yoktur. Ancak mübeşşirât vardır ki, o da rüya-yı sâlihadır. Bu rüyayı ya bir insan kendi hakkında bizzat görür veya bu onun hakkında başkası tarafından görülür. ” buyurulmuştur. . .
Şunu da ilave edelim ki: Bir insan, gördüğü böyle bir rüyayı, iktidar ve istidadı var ise kendisi tâbir edebilir, başka bir zâta tâbir ettirecek, ise o zât; sâlih, âkil, adavetten hali, nâsın ve zamanın ahvaline vâkıf güzel niyete sahip olmalıdır. Çünkü rüyalar zamana ve eşhasa göre tebeddül eder ve rüyalar çok kerre tâbir edildiği veçhile zuhura gelir. Bu cihetleri nazar-ı dikkate almak lâzımdır. Nitekim bir hadis-i nebevide:
“Rüyada istikrar yoktur. O tâbir edilmedikçe bir uçar ayak üstündedir. Fakat tâbir edilince zuhura gelir. ” buyurulmuştur.
O halde rüyayı öyle herkese söylememelidir. Onu ya dosta veya tâbire vâkıf rey sahibi bulunan bir zata hikâye etmelidir.
ÖMER NASUHİ BİLMEN
(Eski Diyanet işleri Reisi)
... Muabbir