buyukruyatabirleri.org'a Hoş Geldiniz

buyukruyatabirleri.org ile Rüyalarınızın Sırlarını Çözün

Rüyalarınızın Derinliklerine Yolculuk

buyukruyatabirleri.org'a hoş geldiniz, rüyalarınızın içinde gizlenen sırları çözmenin kapısına. Rüya sözlüğümüz, doğruluk ve ilgi uyandırmak için titizlikle hazırlanmış, sürekli olarak güncellenen bir derleme olarak duruyor.

Rüya sembolojisi, anlamları ve yorum sanatıyla ilgili eşsiz kaynaklarımızla dalın. Tüm seviyelerden arayanlar için aydınlatıcı bir rüya ansiklopedimizde gezinin ve erişilebilir rüya ansiklopedimizde gezinin.

Biz Kimiz

Rüya Yorumu'nda, rüyalarınızın içine gömülü gizemli mesajları çözmeye sizi yönlendirmekte ısrarlıyız. Uzman bir ekip ile, sizi hayal edebileceğiniz en kapsamlı rüya yorumu kaynaklarıyla donatmayı amaçlıyoruz.

Rüya Anlamlarını Açığa Çıkarın

Rüya sözlüğümüz, rüya sembolizminin karmaşık manzaralarını gezinmek için pusulanızdır. Bilinçaltınızın derinliklerine dair derin bir içgörü sağlayan simgeler ve yorumları geniş bir arşivde keşfedin.

Rüyalarınızı Çözümleyin

Kapsamlı rüya yorumu kaynaklarımızla rüyalarınızın örtük anlatılarını açığa çıkarın. Bir acemi veya usta analist olun, içeriğimiz rüyaların mistik dünyasını anlamanızı zenginleştirecektir.

Şahıslara göre rüyaların Özellikleri

İbn-i Sîrîn der ki: Rüya, kâfir ve mümin olmak üzere iki hâlden oluşur. Aslı ise on üç �...

Uyuma adabı

Uyuma Adabı Müslüman bir kimse uyumadan önce abdestli olmalı, Allah’ı zikretmekten gafil ol...


Kelebek Rüyası Üzerine Düşünceler

Uykunun sessiz odalarında, bir zamanlar kendimi bir rüyada buldum; bir kelebek olarak rüzgarlar üzerinde dans ederken, varlığımın saf kanat çırpışının verdiği saf mutluluğun dışında hiçbir şey bilmiyordum. Kelebeğin geçici peleriniyle sarılırken, insan kendim hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Ancak, şafak nazik parmakları beni gece yolculuğumdan uyandırdığında, uykusuz gerçekliğin soğuk gerçeğiyle uyanmıştım. Şimdi, uyanıklığın içinde, düşünüyorum: Gerçekten bir adam olduğumu düşleyen bir kelebek miydim, yoksa şimdi, bu uyanık hayatta, sadece bir kelebek olarak insanlığı düşleyen bir kelebek miyim?

Rüya ve İslam

İslam âlimlerinden bazıları rüyanın, rüya melekleri tarafından gösterildiğine inanırlar.

Bunun da insana rüyasında refâkat eden rüya meleklerinin, insan ruhuna refâkat ederek değişik yerlere götürülüp gezdirilmesi şeklinde olduğunu söylerler. Bu seyahat sırasında ruhun gördüğü olaylar, akıl veya zihin olarak tabir edilen hafıza tarafından kaydedilir, sonra yeri ve zamanı geldikçe veya uyandıktan sonra bir şekilde hatırlanır. Rüya hakkında hemen herkes bir şeyler söylemiş ve özellikle İslam alimleri, rüya tabircileri ve filozoflara varıncaya kadar herkes, rüya üzerine değişik yorumlar yapmışlardır. Burada Risale-i Nur külliyatından Mektubat isimli eserde geçen ve üstat Bediüzzaman’ın naklettiği güzel bir rüyayı ve rüyalara ait bazı ilmi gerçekleri ifade eden bir bölümü nakletmek yerinde olacaktır. Şöyle ki: “Bir zaman kalp ehli iki çoban varmış. Kendileri ağaç kâsesine süt sağıp yanlarına bıraktılar. Kaval tabir ettikleri düdüklerini, o süt kâsesi üzerine uzatmışlardı. Birisi “Uykum geldi.” deyip yatar. Uykuda bir zaman kalır. Ötekisi yatana dikkat eder, bakar ki; sinek gibi bir şey, yatanın burnundan çıkıp, süt kâsesine bakıyor ve sonra kaval içine girer, öbür ucundan çıkar gider, bir geven altındaki deliğe girip kaybolur. Bir zaman sonra yine o şey döner, yine kavaldan geçer, yatanın burnuna girer; o da uyanır. Der ki: “Ey arkadaş! Acayip bir rüya gördüm.” O da der: “Allah hayır etsin, nedir?” Der ki: “Sütten bir deniz gördüm. Üstünde acayip bir köprü uzanmış. O köprünün üstü kapalı, pencereli idi. Ben o köprüden geçtim. Bir meşelik gördüm ki, başları hep sivri. Onun altında bir mağara gördüm, içine girdim, altın dolu bir hazine gördüm. Acaba tabiri nedir?” Uyanık arkadaşı dedi: “Gördüğün süt denizi, şuağaç çanaktır. O köprü de, şu kavalımızdır. O başı sivri meşelik de şu gevendir. O mağara da, şu küçük deliktir. İşte kazmayı getir, sana hazineyi de göstereceğim.” Kazmayı getirir. O gevenin altını kazdılar, ikisini de dünyada mesut edecek altınları buldular. İşte yatan adamın gördüğü doğrudur, doğru görmüş, fakat rüyada iken ihatasız olduğu için tabirde hakkı olmadığından, âlem-i maddî ile âlem-i manevîyi birbirinden fark etmediğinden, hükmü kısmen yanlıştır ki, “Ben hakikî maddî bir deniz gördüm.” der. Fakat uyanık adam, âlem-i misal ile âlem-i maddîyi fark ettiği için tabirde hakkı vardır ki, dedi: “Gördüğün doğrudur, fakat hakikî deniz değil; belki şu süt kâsemiz senin hayaline deniz gibi olmuş, kaval da köprü gibi olmuş ve hakeza...” Demek oluyor ki; âlem-i maddî ile âlem-i ruhanîyi birbirinden fark etmek lâzım gelir. Birbirine karıştırılsa, hükümleri yanlış görünür. Meselâ: Senin dar bir odan var; fakat dört duvarını kapayacak dört büyük âyine konulmuş. Sen içine girdiğin vakit, o dar odayı bir meydan kadar geniş görürsün. Eğer desen “Odamı geniş bir meydan kadar görüyorum”, doğru dersin. Eğer “Odam bir meydan kadar geniştir” diye hükmetsen, yanlış edersin. Çünkü âlem-i misali, alemi hakikiye karıştırırsın.”...


Yaygın Rüya Yorumları


'Eğer rüya, uyanık yaşamın bir çevirisiyse, uyanık yaşam da rüyanın bir çevirisidir.'
René Magritte
"Uyku, yaralı zihinler için merhemdir, doğanın harika ikinci kursudur."
William Shakespeare

uyuyan çocuk

A'dan Z'ye aranan rüyalar



Rüya yorumu simgesi Hakkımızda

Rüya Tabirleri simgesi Rüya Tabirleri

Rüya Sözlüğü simgesi Rüya Sözlüğü

Rüya Ansiklopedisi simgesi Rüya Ansiklopedisi

Rüya yorumu simgesi Blog

rüya simgesi Rüya Nedir?

Sık rastlanan rüya simgesi Sık Rastlananlar

En popüler aramalar simgesi En Popüler Aramalar

Son Sorular simgesi Son Sorular

A'dan Z'ye Rüya Yorumları